İzmir Memur-Sen İl Başkanlığı kendisine bağlı Sendikalarla beraber İzmir Barosu’nun 16 Nisan Anayasa Referandumun da “Hayır” tarafında olduğunu göstermek için yayımlamış olduğu ve kutsal değerlere hakaret içeren Video ‘nün yayınlanmasını kınadı.
İzmir Memur-Sen İl Başkanlığı kendisine bağlı Sendikalarla beraber İzmir Barosu’nun 16 Nisan Anayasa Referandumun da “Hayır” tarafında olduğunu göstermek için yayımlamış olduğu ve kutsal değerlere hakaret içeren Video ‘nün yayınlanmasını kınadı. Kutsal değerlere Saygı’nın her şeyin önünde olduğunu ve inansın veya inamasın herkesin başkalarının değerlerine saygı göstermesi lazım geldiğini söyleyen İl Başkanı Ali Musa Bina yaptığı basın açıklamasında şöyle dedi;
“İzmir barosunun Adem Peygamberi ve Havva Ana'mızı yarı çıplak şekilde tasvir ettiği ve semavi dinlerin mensuplarını aşağıladığı videosunu kınamak ve Baro yöneticilerini Türkiye toplumundan özür dilemeye davet etmek için toplanmış bulunuyoruz. Bizim açımızdan Adem Peygamberin karikatürize edilerek kullanıldığı video ile Fransa’daki Charlie Hebdo adlı derginin Hz. Muhammed’e hakaret ettiği karikatür arasında hiçbir fark yoktur. İzmir barosunun propaganda videosunda, "Eğer Adem 'hayır' diyebilseydi, hepimiz cennette olabilirdik” gibi saçma bir cümle kuruluyor. Semavi dinlerin mensuplarıyla aleni bir şekilde dalga geçen ve hakaret eden bu videoyu izlediğimizde büyük bir şok yaşadık. Bu kadar bilgisizliğe ve özensizliğe pes artık dedik. Hiç kimse bize basın ve ifade özgürlüğünden bahsetmesin. Basın ve İfade özgürlüğü, hakaret etme özgürlüğü anlamına gelmez, gelmemelidir de. Hele bu hakaret, bizim şahsiyetimizden öte anlam taşıyan ve kutsal metinlerde bizim varoluşumuzla ilişkilendirilen bir Peygamber'e yönelirse asla affedilemez. Bu hakaret, düşünce ve ifade özgürlüğüyle de açıklanamaz. Zaten baronun derdinin de bu olmadığı anlaşılıyor. Onlar için önemli olan, hükümet sistemi değişikliğinde bir tercihin propagandasını yapmak. Bunun için Hz.Adem gibi bir dini değeri ve Mustafa Kemal Atatürk gibi milli bir değeri kullanmaktan çekinmiyorlar. Siyaset ve propaganda uğruna dini ve milli değerlerimizi böyle pespaye bir şekilde kullanılmasını asla kabul etmiyoruz. Baro yöneticilerine sesleniyoruz. Sizler, bizim gibi düşünmüyor ve inanmıyor olabilirsiniz. Ancak bizim kutsallarımıza saygı göstermek zorundasınız. Sizler, Hz. Adem’i ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü siyasal tercinizin haklılaştırılması için bir araç olarak kullanamazsınız. Sizleri, içinde yaşadığınız ancak yabancısı olduğunuz toplumun değerlerini öğrenmeye davet ediyoruz. Eğer bunları bilseydiniz, Hz. Adem ve Havva Anamızı çıplak bir şekilde tasvir ederek halk oylamasında propaganda malzemesi yapmaz, yüce dinimizin temel değerlerini siyasete alet etmezdiniz. Eğer bu ülkede söyleyecek sözünüz varsa, önce bu toprakların kültürel kodlarını ve değerlerini öğrenmenizi tavsiye ediyoruz. Sonra da bunlara saygı gösterin ki, söyleyeceklerinizin bir kıymeti olsun. Sizleri içinde yaşadığınız toplumun hassasiyetlerine dikkat etmeye davet ediyoruz. Bizler geleceğimizi ilgilendiren bir halk oylamasında her vatandaşımızın görüşünü açık ve özgür bir şekilde ifade etmesinden yanayız. Biz de tercihimizi, açıkça ifade ediyoruz. Ancak bunu, bir partinin siyasi meselesi olarak değil, memleket meselesi olarak görüyoruz. Başka bir ülkenin tarihinde kirli bir dönemin, yani Hitler Dönemindeki Nazi Almanyasının, kullanılarak halkımızın korkutularak tercihinin değiştirilme gayretini provakatif bir hareket olarak görüyor ve şiddetle reddediyoruz. Bu milletin tarihinde Hitler Almanya’sındaki gibi bir soykırım ve kirli bir dönem olmamıştır. Asla da olmayacaktır. Biraz tarih bilginiz olsaydı, soykırımdan kaçan halkların, atalarımızın merhametine ve engin hoşgörüsüne sığındıklarını bilirdiniz. Hükümet sistemi değişikliğinin, Nazi yönetimiyle kıyaslanması, baronun tarih anlayışının ve hukuka bakış açısının nasıl bir garabet içinde olduğunu görmemize de imkan vermiştir. İzmir Barosunun anayasa bilgilendirme videosu adı altında, bir siyasal partinin seçim bürosu gibi çalıştığı ortaya çıkmıştır. İçinde farklı görüşleri barındıran ve bu farklı görüşlere sahip insanların aidatlarıyla faaliyet icra eden bir meslek örgütünün bir siyasi partinin seçim kampanyasını yürütmesini de kabul edilemez buluyoruz. Söz konusu videoyu ve videoda kullanılan argümanları kabul etmediğimizi ifade etmek istiyoruz. Ayrıca dince kutsal sayılan değerlerin ve Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi malzeme haline getirilip kullanılmasını şiddetle reddediyoruz. Yıllarca dindar siyasetçileri, dini siyasete alet etmekle suçlayanların, bugün dini siyasete alet ettiklerini görünce şaşkınlığımızı gizleyemiyoruz. Videodaki skandal görüntüler, Müslümanların yanı sıra başka dinlere mensup vatandaşlarımızı da derinden yaralamıştır. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak, Peygamberlere ve dince kutsal sayılan değerlere hakaret edilmesini şiddetle kınıyor ve baro yetkililerini halkımızdan özür dilemeye davet ediyoruz. Ayrıca bu videonun sorumlularını yargıya taşıyacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz.” Diyerek basın açıklamasını bitirdi. |
412 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |