1998 Yılından günümüze uzanan çileli ve çok çetin mücadelelerle geçen yolculukta çok şükür Mevla’ya birçok kazanımlara imzayı atmıştır ve de attırmıştır. Bu yazı dizimizde “DİYANET-SEN Neler yaptı?” diyenlere çook çok cevaplar var. İzleyinLİDER SENDİKA DİYANET-SEN Türkiye’nin öncü Sendikası olan Sendikamız Diyanet-Sen kurulurken Hılfulfudul Cemiyetinden aldığı ışık ve ilhamla üyelerinin Ekonomik alanda, Sosyal alanda , kültürel ve özlük haklarında ki iyileştirmeleri ön planda tutarak kurulmuştur. 1998 Yılından günümüze uzanan çileli ve çok çetin mücadelelerle geçen yolculukta çok şükür Mevla’ya birçok kazanımlara imzayı atmıştır ve de attırmıştır. Bu yazı dizimizde “DİYANET-SEN Neler yaptı?” diyenlere çook çok cevaplar var. İzleyin Şöyle geriye dönüp baktığımız zaman nelere imza atmadı ki DİYANET-SEN, veya neleri gündeme taşımadı ki? Şubat 2010 tarihli gazetelere ve gündeme Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayrak Tutar’ın sözleri damgasını vuruyor. “Diyanet İşleri Başkanı Seçimle İşbaşına gelmeli ve Diyanet Özerk olmalı”. Evet bu çok doğru ve yerinde bir tespitti, Diyanet özerk olmalı ki Din Görevlisi de etkin bir şekilde görevini yürütsün. Etki altında kalmadan toplumun her kesiminde etkisini göstersin. Mart 2010 tarihli gazetelerde yine Lider Sendika DİYANET-Sen’in uyarıları var. “Artık yeter, Diyanet 86 Yaşında hala Yasası yok, bir an önce teşkilatın yasasının çıkarılması lazımdır.” Türkiye’de her kesimden kabul görmüştü bu fikir ve iktidarıyla muhalefetiyle siyasiler Diyanet-Sen’in bu feveranına cevap olarak teşkilat yasasını çıkarıverdiler. Elhamdülillah bundada Diyanet-Sen ‘in büyük payı vardır. Artık bir yasamız var ve artık kanunlar önünde bizimde bir yerimiz var. 28 Şubat artığı bir yasağı vardı veya ayıbı vardı Türkiye’nin. Yaz Kur’an Kurslarında 12 yaş engeli . Çocuklar dini eğitim alma yönünden engellenmiş 12 yaşını bitirmeyenlerin Yaz Kur’an Kurslarına gidemeyecekleri yönünde 28 Şubatın utanmazlığı dayatılmıştı. Fakat Lider Sendika Diyanet-Sen “Kalksın artık bu yasak” diye her alanda ve her platformda yapılan bu haksızlığı dile getiriyordu. Rabbımıza hamdolsun ki bu Hürriyetlerin kısıtlanmasına sebep olan ayıp sendikamızın ve Diyanet Camiamızın da büyük etkileri, Türkiye Cumhuriyeti devleti hükümetimiz inde gayretleri ile ortadan kaldırılmış oldu. 12 Eylül 2010 yılında yapılan “TOPLUMSAL SÖZLEŞME” adı altında bir çok yeniliklere ve Hukuk’un üstünlüğü yönündeki yeniliklere kapı aralayan Referandumda, Diyanet-Sen lider Sendika olarak “EVET” demeyi kendisine bir görev bildi ve başı çekti. 13 Eylülde Demokratik bir Türkiye de uyanan insanlara öncülük yaptı. Teşekkürler Diyanet-Sen ve ekibi… Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar 27 Ekim 2010 tarihinde “Din Görevlilerine tatil günleri için izin ya da mesai ücreti verilmelidir” dedi. Din görevlisinin böyle bir hakkı yoktu. Bayramda bir gün o da idareciler idare ederlerse oluyordu. 2006 yılında ki toplu görüşmelerde karara bağlanmıştı ama uygulama yoktu. Yıl 2017… Resmi ve Dini Bayram Günlerinde izin kullanan görevli bayram da izinli sayılıyor, kullanmayana ise fazla mesai ücret ödeniyor. Lider sendika Diyanet-Sen iyiki varsın. 2010 Yılı toplu görüşme metninde yer alan “Toplu görüşme primi, (Şu anda 3 ayda bir 72 tl) ,sözleşmelilerin eş yardımı , ( sözleşmelilerin eş yardımı yoktu), Sözleşmeli Personelden kesilen Damga vergisi ( o zaman kadar sözleşmeli personelden damga vergisi kesiliyordu), gibi konular’ın TBMM’ye sevk edilen torba kanunda yer alması Yetkili Sendika Diyanet-Sen’in bir eseridir. İmam-Hatip Lisesi mezunları sabıkalı bir eleman olduğu için Polis olamazlardı. Bu hakları yoktu. 2011 yılında Polisliğin İmam-Hatip Lisesi mezunlarına açılması yolunda ki kanuna DiYANET-Sen “Anadolu Çocukları’nın önü kesilmemeli, Kanun iyi ama yetmez daha da iyileştirilmeli” diye destek vermişti. (Devam edecek) |
453 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |