Diyanet-Sen yönetim kurulu, şube başkanları, il ve ilçe temsilcilerinin yer aldığı ve yaklaşık bin kişinin katıldığı 2. Büyük Türkiye Buluşması Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantı sonrası ülke ve dünya gündemi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası...Diyanet-Sen yönetim kurulu, şube başkanları, il ve ilçe temsilcilerinin yer aldığı ve yaklaşık bin kişinin katıldığı 2. Büyük Türkiye Buluşması Antalya’da gerçekleştirildi. Toplantı sonrası ülke ve dünya gündemi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası alınacak tedbirler ve yapılması gereken konuların yer aldığı sonuç bildirgesi aşağıdaki şekilde karara bağlanmıştır: FETÖ/PDY İle Mücadeleye Devam Edilmelidir 15 Temmuz gecesi bu millet ve bu ülke, meşruiyetini cemaat ve dinden alan, sosyalleşmesini ve gücünü, din üzerinden devşiren, küresel aktörlerle ittifak ederek, küreselleşmiş gücüyle devleti teslim almak için imtina etmeyen, bir terör örgütünün haince bir saldırısına maruz kalmıştır. Millet iradesinin temsilcisi olan DİYANET-SEN bir bütün olarak bu hain girişimin karşısında tek yumruk olmuş ve dimdik durmuştur. Sokaklara çıkan her insanımız, yeryüzünde başka örneği olmayan demokrasi tarihi yazmıştır… Bu destansı iradeyi gösteren milletimize ezan ve salaları ile öncülük eden motivasyonunu artıran din görevlilerimize bir kez daha teşekkür eder bu uğurda canını veren şehitlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize acil şifalar dileriz. FETÖ/PDY Asla Dini Bir Yapı Olamaz Takiyye ahlaksızlığıyla kılıktan kılığa giren karaktersiz bir şebeke asla İslami bir cemaat olamaz. Bu toprakların binlerce yıllık kardeşlik mayası İslam inancı ile atılmıştır. Bu temelleri atan Yunus Emreler, Mevlanalar, Yeseviler yalnızca bu topraklara değil tüm insanlığa evrensel değerler üzerinden kardeşlik ve hoşgörüyü öğretmiştir. Şimdi bu değerlere sahip çıkma zamanıdır. Dini Kavramlar FETÖ ile Birlikte Kullanılmamalıdır “Hoca, imam, cemaaat, hizmet, himmet, gibi dini literatüre ait kavramların FETÖ örgütü için kullanılması kesinlikle doğru değildir. Bu örgüt anlatılırken kesinlikle dini kavramlarla anlatılmaması konusunda gerekli hassasiyet gösterilmelidir. TL ve Türk Malı Kullanılmalıdır Terör ve darbe belası ile dize getiremedikleri dizayn edemedikleri ülkemizi şimdi de ekonomik anlamda kıskaca almak isteyen üst akılla mücadelede devlet millet bütünlüğünü göstermemiz zaruridir. 15 Temmuz’da gösterilen Çanakkale ruhu ekonomik mücadelede konusunda da devam etmelidir. Bizi Dolar ile dize getirmek isteyenlere TL kullanarak, Türk malı tercih ederek en güzel cevabı vereceğiz. Bu toplantıda dile getirdiğimiz Hac ve umre ücretlerinin TL olarak alınması konusunun Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından alınan karar ile uygulamaya konması bizleri mutlu etmiştir. Terörle mücadeledeki kararlılığımız ekonomi alanında da devam edecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. İnsan Onuruna Saygılı Bir Anayasa İstiyoruz Türkiye’nin ihtiyaçları istikametinde demokrasi ve hukuk devletinin gelişmesi için uzlaşma, mutabakat, ortak akıl ve en önemlisi müşterek vicdan esas alınarak ortak akıldan ve vicdandan hiçbir zaman ayrılmadan yeni ve sivil bir anayasa hazırlanmalıdır. Milletimizin demokrasi ve özgürlük ihtiyaçlarını karşılayacak, otoriter tek tipçi zihniyetten kaynaklanan sorunları çözecek, her alanda insan onurunu esas alacak, bir anayasa istiyoruz. Cami Saldırıları Kabul Edilemez Son zamanlarda Avrupa’nın çeşitli yerlerinde camilere yönelik saldırılar ve İslamofobianın İslam nefretine dönüşmesi çok kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Bir toplumun din özgürlüklerine müdahalesinin en son noktası mabedine tecavüzdür, camisine saldırmaktır. Bu saldırıların en kısa zamanda son bulmasını, aklı selimin egemen olmasını bekliyoruz. Kudüs’te Ezanı Yasaklamak İslam’ın ve Müslümanların Varlığını İnkardır İsrail’in ezanı yasaklama teşebbüsü, Filistinli’nin ‘vatan’ını bir daha elinden almak gibidir. Ezanı yasaklamak, Müslümanlar’ın ve İslam'ın tarih boyunca Kudüs'teki varlığını inkar manasına gelir ki bunu kabul etmek mümkün değildir. İki yüzlü Batı ve ABD Terörü Desteklemekten Vazgeçmelidir İsmi, destekçisi kim olursa olsun masum kanı dökmekten çekinmeyen dünyadaki tüm terör örgütlerini lanetliyor ülkemizin ve tüm insanlığın huzuru için bu yapılarla top yekün mücadele etmek gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. İki yüzlü Batı’nın ve ABD’nin artık terörü finanse ettiğini, terör örgütlerinin elinde bu ülkelere ait silahların bulunduğunu ve hatta bu ülke vatandaşlarının silahlı terör örgütlerine katılarak destek verdiklerini artık tüm dünya biliyor. İki yüzlü Batıyı ve ABD’yi insanlığın kötülüğü için çalışmayı bırakıp bu gayretlerini biraz da insanlığın huzuru ve hayrı için göstermeye davet ediyoruz. İnsanlığın Huzura İhtiyacı Var Ülkemiz ve İslam coğrafyası üzerinde tarih boyunca yürütülen kirli ve çok uluslu hesaplar bugün de kendini hissettirmektedir. Unutulmamalıdır ki İslam coğrafyasında akan kan , çatışma ve savaştan tüm dünya etkilenecektir. Dünyanın refah ve huzuru için kültürel, tarihi ve medeni bağı olmayanların İslam dünyası üzerindeki kirli emellerinin engellenmesi, bölge halklarının evrensel hukuk kuralları ve insan hakları ekseninde özgürlüklerini ve kendi geleceklerini emperyalistlerin değil, kendilerinin belirleme hakkını elde etmeleri, sadece bölge için değil, insanlık ve dünya için de gereklidir. Din Hizmeti Boşluk Kabul Etmez Terör örgütleriyle mücadele çerçevesinde çok sayıda Diyanet çalışanı açığa alınmıştır. Açıkta bekleyen diyanet çalışanlarından masum olanlar daha fazla mağdur edilmeden görevine iade edilmeli ve boşluk kabul etmeyen din hizmetinin aksatılmadan yürütülmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Sınavsız Lisans Tamamlama Hakkı Verilmelidir İlahiyat ön lisans programını bitiren Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına sınavsız lisans tamamlama hakkı tanınmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yaklaşık 54 Bin 118 ilahiyat ön lisans programı mezunu çalışan mevcuttur. Kurumumuz çalışanlarının eğitim seviyesinin yükseltilmesi açısından ön lisans mezunu çalışanlara Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve İç İşleri Bakanlığı’nda olduğu gibi sınavsız lisans tamamlama hakkının tanıması sağlanmalıdır. 4/B Sözleşmeli Personel Kadroya Alınmalıdır Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapan 4/B sözleşmeli personel bir an önce kadroya alınmalıdır. Yıllardır kamuda aynı işi yapmalarına rağmen 4/B Sözleşmeli ve kadroluların olması ve bunların sosyal ve özlük haklarının farklı olması iş barışı açısından uygun değildir. Kurumumuzda çalışan 4/B sözleşmeli personel de bir an önce kadroya geçirilmelidir. Vekil ve Fahri Çalışanlar Kadroya Alınmalıdır Yıllardır Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde fahri ve vekil olarak görev yapan bütün yeterliliklere haiz çalışanların son kez kadroya alınması gerekir. Kadrolu meslektaşları ile yıllardır aynı işi yapmalarına rağmen çok cüzi miktarda ücret alan ve bütün haklardan yoksun bırakılan Fahri ve Vekil çalışanlara son kez kadro verilmesi mağduriyetlerinin giderilmesi açısından önemlidir. Diyanet Vakıf Öğrenci Yurtları Artırılmalıdır Yükseköğrenim öğrencileri açısından öncelikli taleplerin başında barınma ihtiyacı gelmektedir. Terör örgütlerinin yükseköğrenim gençliğinin barınma sorununu istismar ederek bu konuyu eleman devşirme yolu olarak kullanmaları göz önünde bulundurularak, öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamaya dönük yatırımlar artırılmalı, Diyanet çalışanlarının yüksek öğrenim gören çocuklarının barınma ihtiyaçları dikkate alınarak Türkiye Diyanet Vakfı’na bağlı öğrenci yurtlarının sayısı artırılmalıdır. Emeğimizi Kimseye Çaldırtmayız Diyanet ve Vakıf Hizmet kolunda özellikle 2004 yılından bu yana ne elde edilmişse Diyanet-Sen’in eseridir. Hayal dahi edemedikleri kazanımlarımızı kendilerine mal etmek isteyenler, dün olduğu gibi bugün de, yarın da olacaktır. Ancak, onlar, emeğimizi zayi ettirmeme kararlılığımızla elleri boş dönecek, emellerine ulaşamayacaktır. Biz emeğimizi de, ekmeğimizi de, eserimizi de kimseye çaldırtmayız. ANTALYA 03 -04 ARALIK 2016 |
453 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |