15 TEMMUZU UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞİZ DİYE YOLA ÇIKIP MANEVİ ÖNDERLERİN NELER YAPABİLECEĞİNİ VE NELERE MARUZ KALDIKLARINI ANLATMAK İÇİN BELGESEL HAZIRLAMAK AMACIYLA İZMİRİMİZE GELEN GÜZEL İNSANLARLA BİR ARADA BULUNMAK GÜZELDİ

          15 TEMMUZU UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ

   15 Temmuz karanlık gece ve karanlık  dillerin zehir kustuğu, karanlık ellerin kurşun sıktığı, hainlerin meydanlarda kıyıma çıktığı gece.

   Öyle düşünmüştü ebleh ruhlular. Bu vatanın sahiplerini kısa sürede derdest edip ve bu vatanı satacaklardı. Hiç düşünmemişlerdi ki  bu millet Gazi Millet, bu millet Çanakkaleyi görmüş, “ Çanakkale geçilmez” diye destan yazmış,  bu millet Dumlupınarı görmüş ve bu millet İstiklal Mücadelesinde Vatan bekçiliğinin sertifikasını almıştır.

    Bu vatanın esas sahipleri, Nenehatunlar, Karafatmalar, Sütçü İmamlar ve Çakıcı Efeler emanet olarak bırakmıştı bu vatanı torunlarına. Ve o gece de minarelerden yükselen Sala sesleri milletin heyecanını artırmış, o anda donan kanını yeniden kaynatmış ve harekete geçirmiştir.       Kalplerde yeni bir ruh ve yeni bir heyecanla kimisi tankın önünde şehadeti beklerken, kimisi de tankın tam çarığının altına boynunu uzatmıştı. Kimisi tankın üzerine çıkmış, kimisi de “Allahüekber” nidalarıyla üzerinden uçan jetlerin sesini kesercesine direnmiş elindeki Ayyıldızlı bayrağıyla şehadet şerbetini içivermişti.

    Nene Hatun misali bir anne eline sopayı aldığı gibi sokağa çıkmıştı o gece. Tankın üzerindeki askeri ikna ederek tankı tekrar ait olduğu yere gönderen gençler ise “Burası tamam başka yerlere bakalım” Diyerek tanka, belki kullanılacaktı ama, topa ve jetlerden atılan  bombalara, helikopterlerden açılan ateşlere  karşı  maneviyat bombalarıyla yüklü kalpleriyle meydan okuyorlardı.

   İzmirde ki Kutlu Yalvaç Camii Müezzin Kayyumu Mehmet KUZGUN Hoca ve onun gibi onlarca bu milletin manevi mimarları olan Din Gönüllüleri dayak yiyorlardı, hakaretlere uğruyorlardı ama  namuslarına sahip çıkıp meydanları çakallara ve hainlere bırakmıyorlardı.

    Diyanet İşleri Sayın Başkanı Mehmet Görmez ve Türkiyenin en büyük Sendikası Diyanet-Sen Genel Başkanı,  Genel Merkez Yönetimi, Seksenbir İl Şube Başkanları ve İlçe temsilcileri ve bütün üyeleri  ile beraber Milli İrade nöbetlerinde hep okçular tepesini tuttular. Ama hiç bırakmadılar.

    Şu günlerde Enbüyük Sendika olan Diyanet-Sen büyük bir sorumluluk ve vefanın gereği  olan bir işi üzerine vazife edindi düştü yollara.

   Genel başkan Baş Danışmanı Osman Doğan ve yanında ki Dost Tv’den gönül insanları Oktay ve Ramazan Beyler olmak üzere Türkiyeyi dolaşıyorlar.

 2,3 ve  4 Aralıkta Antalya da yapılacak Türkiye buluşmasında  onlarıda ağırlayıp o gece yaşananları yeniden yaşamak ve o günlerde çeşitli darbeler maruz kalan Din Gönüllülerini yeniden dinleyip onlarıda konuk edecekler. Rabbim sa’yinizi meşkûr etsin.

      Nail ÇELİK

İzmir Diyanet-Sen

2 Nolu Şube Başkanı

Yorumlar