• https://www.facebook.com/izmirdiyanet-sen.org
  • https://www.twitter.com/nail hoca çelik
  • https://www.youtube.com/nail hoca çelik

Fethullahçı Terör Örgütü/Pararel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016 gecesi giriştiği darbe kalkışması ile gerçek yüzünü göstermiş ve bu milletten gereken cevabı almıştır. Halkımızın ülkesine, demokrasisine sahip çıkması sonucu darbe kalkışm

Fethullahçı Terör Örgütü/Pararel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016 gecesi giriştiği darbe kalkışması ile gerçek yüzünü göstermiş ve bu milletten gereken cevabı almıştır. Halkımızın ülkesine, demokrasisine sahip çıkması sonucu darbe kalkışması başarısız olmuştur.

15 Temmuz sonrası devletimiz bu hain teşebbüsün arkasındaki hainleri, destekçilerini tespit etme konusunda büyük bir çalışma başlatmıştır. Özellikle kamu görevinde bulunanlar tespit edilerek görevlerinden uzaklaştırılmış ve ihraç edilmişlerdir. Bu sürecin en önemli ayaklarından birisini hiç şüphesiz kamu görevi yapan FETÖ/PDY mensuplarının görevlerinden uzaklaştırılmaları oluşturmaktadır. Aksi takdirde yeni darbe girişimlerine fırsat verilmiş olacaktır.

Bu süreç içerisinde gerçekten bu örgütün içerisinde yer alan ile hiçbir şekilde bağlantısı olmayanların ayırt edilmesi konusunda çok titiz bir çalışma yapılması gerekmektedir. Gerçek suçluların tespit edilerek hak ettikleri cezalara çarptırılması, objektif kriterler ve sağlam delillerle hukukun tesis edilmesi sağlanmalıdır.

Hiç şüphesiz ki bu süreçte, demokrasi ve hukuk düzeninden taviz verilmemesi, sürecin kendisi kadar önem arz etmektedir. Köklü devlet geleneğimizin bir özeti olan “adalet mülkün temelidir” sözünün aslında hukuk devleti ilkesinin bizzat kendisi olduğuna şüphe yoktur. Nitekim toplumun beklentisi, kamu idarecilerinin, akamete uğratılan darbe girişimi sonrası ülkeyi ve devleti terörist yapılardan temizleme sürecinde adalet ve hukuk kurallarına bağlı kalınması yönündedir.

Darbe girişimi sonrası alınan olağanüstü hâl kararı ve başlatılan soruşturmalar çerçevesinde uygulamaya konulan “açığa alınma/görevden uzaklaştırma” tedbiri, suçluların ortaya çıkartılması, şüpheli ile masum arasında ayrım yapılabilmesi, ceza soruşturması ve idari incelemelerin sağlıklı yürütülebilmesi açısından yerinde ve gerekli bir işlemdir. Ancak kamu görevinden çıkarma gibi ağır hukuki sonucu olan bir işlemden evvel en azından bu kişilere masumiyetini ispatlama imkânı tanıyacak bir yolun tanınması gereklidir.

Kamu görevinden çıkarılanlar arasında tek bir masumun dahi bulunmaması gerektiği hususu, en az FETÖ/PDY mensuplarının kamudan ihracı kadar önemli bir konudur.

Bu kapsamda, 672 sayılı KHK ile haklarında kamu görevinden çıkarma kararı verilen kamu görevlilerinin bağlı bulundukları kurumlar bünyesinde bir itiraz mekanizması kurulması, kişilere hangi gerekçeyle haklarında çıkarma kararı verildiğinin bildirilmesi, kendilerini savunma hakkı sunulması ve haklı görülmesi halinde görevine iadesi gerekmektedir. Bu yaklaşım, kamu görevinden çıkarmalara olan desteği artıracaktır.

Diyanet-Sen olarak, bu çerçevede hakkında delillendirme yapılamayan, masumiyetinde şüphe olmayan üyelerimize hukuki desteğimiz sürecektir.



479 kez okundu

Yorumlar

adalet yerini bulacaktır.     08/09/2016 22:02

Sevgili kardeşlerim Büyük bir imtihandan geçiyoruz. Rabbım cümlemize yardım eylesin. Ama merak etmeyin ALLAH var ne gam var. Diyanet-Sen gibi bir sendikamızın desteği var ne üzüntü var. İnşallah varsa suçsuz olanlar döneceklerdir.
Nail Çelik

Aktif Ziyaretçi61
Bugün Toplam287
Toplam Ziyaret496916
Üyelik Girişi
ÜYELİK

SİTE MENÜSÜ