19 Mayıs, ülkenin ve milletin geleceği için kurtuluş hareketinin, bağımsızlık meşalesinin yakıldığı, millî mücadeleye giden yolda ilk adımın atıldığı ve umudun yeniden canlandırıldığı önemli bir milattır.19 Mayıs, ülkenin ve milletin geleceği için kurtuluş hareketinin, bağımsızlık meşalesinin yakıldığı, millî mücadeleye giden yolda ilk adımın atıldığı ve umudun yeniden canlandırıldığı önemli bir milattır. 97 yıl önce, vatanı işgal etmek, milleti esaret altına almak isteyen emperyalist güçlere karşı yenilgiyi kabullenmeyen bir ruhun özgürlük mücadelesini başlattığı 19 Mayıs, Mustafa Kemal tarafından geleceğin mimarları gençlere armağan edilmiştir. Gençler, bir ülkenin en önemli serveti, gücü ve umududur. Bir milletin yücelmesinde en önemli faktör gençliktir. Gençlik, toplumun da en önemli yapı taşıdır. Toplum hayatının büyük bir kısmını teşkil eden gençliğin donanımı, eğitim ve öğretimi, toplumun huzuru için büyük önem arz etmektedir. Evrensel değerlere vakıf, hoşgörülü, çevresine saygılı, milletine ve değerlerine sadık, gelenek ve göreneklerine bağlı, çalışkan bir gençliğe sahip bir ülkenin geleceği aydınlıktır. Çağın dinamikleri doğrultusunda kaliteli bir eğitim almaları, değerlerine bağlı, bilinçli, araştıran, soran, sorgulayan ve özgür düşünceli nesiller olarak yetişmeleri için gençlere dah fazla yatırım yapılmalıdır. Özgürlük ve millet olma duygusunun küçük yaşlarda ve gençlik yıllarında edinilecek kazanımlarla muhkemleşeceği gerçeği göz önünde bulundurularak, bu noktada yapılacak yatırımlarda asla tasarrufa gidilmemelidir. Böyle bir yatırımın milletimizin ve insanlığın refahına, mutluluğuna hizmet eden bir yatırım olduğuna inanıyoruz. Dünyayı anlamak, gelişmeleri doğru yorumlayabilmek için, daha çok okuyan, sahip olduğu bilgiyi sürekli güncelleyen, yeteneklerini geliştiren, teknolojik yeniliklere ve değişimlere açık olan, olayları ve gelişmeleri tek tip bakış açısından uzak bir şekilde değerlendirebilen; insan haklarına, farklı düşüncelere, kültürlere saygılı, hoşgörülü; eşitliğin, adaletin, hak ve hukukun, emeğin daimi savunucusu olan gençler, değişimin anahtarı, gelişmenin itici gücü olarak yarınlarımıza ışık tutacak, geleceğimizin garantisi, birlik ve beraberliğimizin çimentosu olacaktır. Başta hükûmet olmak üzere, hepimize düşen görev; gelecekte ülke yönetimini devralacak gençlerin, sorumluluk bilinciyle, insan haklarına saygılı, özgür bireyler olarak yetişmelerini sağlayacak bir zemin hazırlamaktır. İçeriden ve dışarıdan emperyalist kuşatma ve kışkırtmalara karşı, örgütlü, diri bilinçle bir kez daha karşı koymamızın kaçınılmaz olduğu günler yaşıyoruz. Bu dönemde de birlik ve bütünlüğümüzü millet olma şuuruyla korumak, daha güçlü kılmak gerekmektedir. Onun için, millî, manevî, ahlakî sorumluluklarının bilincinde, bilgisi, çalışkanlığıyla örnek, geçmişi çok iyi bilen, tarihten dersler çıkarabilen, ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkında olan ferasetli, buna uygun tavır alabilen basiretli bir gençliğe ihtiyacımız vardır. Bu gençliği bedenen ve zihnen yoğuran müfredat; beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, özgür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip; topluma ve medeniyet değerlerine duyarlı; yapıcı, araştıran, üreten gençler yetiştirmek doğrultusunda gözden geçirilmelidir. Medeniyet değerlerine vakıf, toplumuna yabancı olmayan, dünyadaki gelişmeleri doğru okuyabilen, ülkesinin gelişimine katkıda bulunabilen, sivil düşünebilen bir nesil yetiştirmek, eğitim sisteminin öncelikli hedefleri arasında yer almalıdır. Diyanet-Sen olarak, kökleriyle barışık, medeniyet değerleriyle bezenmiş bir gençliği önemsiyor; gençliğe daha çok değer verilmesi, yatırım yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu vesileyle, şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, iyi bir gençlikle geleceğin bayram olacağını düşünüyoruz. |
404 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |