Bu haber din görevlisi olarak sesimizi duyurmanın ilk çığlığıydı. Yol arkadaşlarımızı belirlemeden Allah’ın inayetiyle bir birine kenetlenen 58 gönüllü ile bu yolun ilk adımını attık.

Merhum Genel Başkanımız Ahmet Yıldız’ın yol arkadaşları olarak bu dava yarışını sırtlanırken hedefimiz o gün, bugün ulaştığımız hedeflerdi. Hikayemiz büyük, yokluğun hizmete engel olmayacağı bilinciyle adım atarken kutsal görevimiz için yüce yaratıcı herkesi bize yardımcı kıldı. O günlerde Eyüp Müftüsü olan Kıymetli hocamız Mahmut Gürlen mücadelemizde her zaman bizim yanımızda oldu bu günlere kavuşmamızda emeği büyük olan, perde arkasındaki isimsiz liderlere de buradan şükran ve minnetlerimi sunuyorum.

Bizim umudumuz özelde üyelerinin, genelde bütün Müslümanlığın sesi soluğu olma yolunda gayret etmek, peygamber varisi değerli hocalarımızla hizmeti kendimize bir şeref bir onur olarak addetmektir.

Peygamber varisi derken yaşanılan bir hikaye ile sizleri o günlere götürmek isterim. Ogün din görevlileri için sendika kurma çalışması yaparken sürekli Ankara’ya geliyorduk. Eski bir aracımız vardı, hergün bir yerleri arızalanan araba, Ankara gişelerine yaklaştığımızda polis kontrolüne takıldı. Neden durdurulduğumuzu sorduğumuzda farınız çalışmıyor diyen polis memuru evraklarımızı devriye aracına götürürken ‘ya Allah’ diyerek fara ufak bir dokunuşla farımız tekrar çalıştı. Devriye arabasının yanına yaklaştığımda diğer polis arkadaş neden durduruldun diye sorunca ben neden durdurulduğumu bilmiyorum dedim. Diğer polis arkadaş farı çalışmıyor arkadaşın dedi. Buna cevaben arabayı göstererek farım çalışıyor dedim. Polis arkadaş şaşırdı, ben gülümseyerek kendisine doğru farım çalışmıyordu ama biz din görevlisiyiz, toplumun yol göstereni olan imamlarımızın hakları için Ankara’ya gidiyoruz. Çalışmıyordu Allah dedik fara dokunduk çalıştı dedim. Biraz sonra Polis kardeşlerim Allah sizin yolunuzu açık etsin, bize de dua edin. Anlaşılıyor ki sizin duanız kabul olacak, istediğinizi de Allah size verecek demişti.

O gün polis arkadaşın duası gibi, sayısız duanın eseri olan DİYANET-SEN hizmet yarışının, değerler yarışının yol haritasını belirlemiş, büyük bir ailenin ilk temellerini dua üzerine kurmuştu. Bu sebeple bizim kuruluşumuz manevi bir kuruluştur diyor, demeye de devam ediyoruz.

Kurumumuzun sesi olabilmek, saygınlığını artırmak, ve üyelerimizin hakları noktasında yapılan yanlışlara dur demek adına işleyişini sürdüren büyük bir ailenin kurucularından olmak Allah’ın bana en büyük hediyesidir.

Bir dava bir sevda olarak kurduğumuz, iki dönem genel merkezde mali sorumlu sekreter, dört dönem ise İstanbul Şube Başkanlığını yürütürken, delegasyonun teveccühü ile Diyanet-Sen Genel Merkez’de Genel Başkan Vekili olarak göreve başlamış bulunmaktayım.

1998’in kışıydı hava soğuktu ve din görevlilerinin yüreğini ısıtacak bir örgütlenme gerekiyordu, şimdi 2015’in Şubat soğuğunda kurumsallaşmasını tamamlamış sendikamda doğan, büyüyen , serpilen bir çocuk edasıyla olgunluğumuzu kazanımla taçlandırmanın Bismillahındayız. Allah bu dava mensubu olan şube başkanlarımı, temsilcilerimizi, üyelerimizi mahcup etmesin İnşallah.

Kıymetli Kardeşlerim vatan milletin birliği, beraberliği için, kardeşlik atmosferinin oluştuğu yeni Türkiye’de barış sürecinin hayata geçirilmesi noktasında, helalleşmeler adına, bir daha kan akıtılmaması adına üzerimize düşen görevi yerine getirmek için buradayız. Çanakkale’nin kuruş yıl dönümü olan 100. Yılında omuz omuza çarpışan Laz Yusuf’un, Kürt Mehmet’in, Yörük Ali’nin, Çerkez Ziya’nın sırt sırta vermesi gibi, bugün sırt sırta vererek dünya beşten büyüktür diyeceğiz. Sırt sırta vereceğiz, kardeşliğimizin gereğini yerine getireceğiz. Ve en önemlisi bizim bizden başka dostumuz yok diyerek bir birimize karşı olan bütün hasımlıkları sonlandıracağız İnşallah.

Kongre sürecimizden sonra Biz Büyük Bir Aileyiz dedik. Şükürler olsun seçim sonrasında da bunu demeye devam edeceğiz. Kollarımızı kardeşliğimiz için, üyelerimiz için sıvarken, bol kazanımlı ve hiçbir surette öksünmeyeceğimiz bu yolda bizlerden dualarınızı esirgemeyeceğinizi düşünüyor. Sizleri Allaha emanet ediyorum.

HACI BAYRAM GÜR'ÜN MESAJI

Kalpten, Gönüllere…