Aynı gün çıkarılan bir başka kanunla Şeriye ve Evkaf Vekaleti (Bakanlığı) kaldırılıyor, yerine Diyanet İşleri Reisliği kuruluyordu. Aynı zamanda görünmeyen başka bir değişim daha oluyor, dinî kurumları finanse eden vakıflar da bütçeleriyle beraber Başbakanlık'a bağlanıyordu. Böylece din eğitimi alanında faaliyet göstereceklerin para kaynakları kesilmiş oluyordu.

     Bir gece de Alim olanlar Cahil durumuna indirilmiş ses çıkaranların da sesleri kısılmıştı. O zaman'ın Matbuat Umum Müdürü şöyle diyordu;

  "Biz her ne şekil ve surette olursa olsun, memleket dahilinde dini neşriyat yapılarak dini bir atmosfer yaratılmasına ve gençlik için dini bir zihniyet fideliği vücuda getirilmesine tarafdar değiliz." denilmekteydi.".

    Bu Millet Alimi'ni ve ilmini kaybetti.Tam 88 yılaradan sonra yapılan bu düzenlemeler yüreğimizi serinletti ve bizi rahatlattı. Diyen İbrahim GÜZELDAĞ AÇIKLAMASINA ŞÖYLE DEVAM ETTİ;"

   Dün Kur'an-ı Kerimi okullardan kaldıran ve İmam Hatiplerin orta kısımlarını kapatan Meclis yine bu Meclisti.Bu günde aradan 88 yıl geçti ve aynı Meclis, bu defa seçmeli olarak Kur'an-ı Kerim ve Efendimiz (sas) hazretlerinin hayatının okutulmasını öğrencinin önüne bir seçenek olarak koydu.

Başbakanımız Sayın Recep TAYYİP  Erdoğan'ın dediği gibi korkmalarına gerek yok, kimseye tekme tokatla öğretilmeyecek. Ancak şunu belirtelim ki, 88 yıl önce de keşke bu seçenekten mahrum edilmeseydi çocuklar! Bilelim ki bu, demokrasimizin o günlerden bu günlere geçirdiği genleşmenin göstergesidir.

  Bu vesile ile sınıflarımızı 88 yıl aradan sonra Kur'anla buluşturan ve İmam-Hatiplerimizi 15 yıl aradan sonra Orta kısımlarıyla tekrar aynı güzelliğine kavuşturan ve Hafızlık Müessesesi'nin önünü açan başta Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN Ve ekibine Buna destek veren BÜTÜN MİLLET VEKİLLERİNE EN KALBİ DUYGULARIMLA TEŞEKKÜR EDERİM.

  "CUMHURİYET TARİHİ'NİN EN ÖNEMLİ İŞİNİ YAPTINIZ SAĞ OLUN VAR OLUN ALLAH SİZİ KORUSUN."Dedi.