BAYRAKTUTAR;MÜCADELEYE DEVAM...Diyanet-Sen Başkalar Kurulu Toplantısı 11-12 Şubat 2012’de Antalya Side’de gerçekleştirildi. Toplantıya Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ve yönetim kurulu üyeleri, Diyanet-Sen Şube Başkanları ve il temsilcileri katıldı.
2 gün devam eden Diyanet-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda 2011 yılı çalışmaları, hizmet kolumuzun sorunları ve web tabanlı muhasebe takip programı anlatıldı.
Toplantıda konuşan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Diyanet-Sen’in ortak bir irade ile hareket ederek hem kendi haklarını hem de ayrı bir gelecek düşünemediğimiz toplum için mücadele içindeyiz” dedi.
Yeni dönemde, hem Türkiye siyasetinin hem de dünya siyasetinin, hangi değerlerin korunması, hangilerinin çözülüp dağılması gerektiğine karar vereceğine dikkati çeken Bayraktutar, “Biz bu dönemde, darbe ürünü bütün kurum ve kuralların, başta anayasa olmak üzere, hayatımızdan çıkarılmasını istiyoruz. 12 Eylül dâhil, darbeye iştirak etmiş herkesin yargılanmasını, rütbelerinin, imtiyazlarının ellerinden alınmasını istiyoruz. Binlerce insanın ölümüne, işkence çekmesine sebep olmuş insanların cumhurbaşkanı, orgeneral ya da başka bir unvanla bu ülkenin yoksul insanlarının vergileriyle keyif sürmesine izin vermeyeceğiz. Hiçbir vatandaşımız, kendi varlığını tehdit olarak, iç düşman olarak tanımlama cüreti gösterenlere yakınlık duymamalıdır.” şeklinde konuştu.
Başkan Bayraktutar konuşmasına şöyle devam etti:
"Toplumsal sözleşmeye de toplu sözleşmeye de EVET" sloganıyla, Anayasa değişikliğine "Evet" dedik. Milletimizin yüzde 58'inin "Evet" demesine katkı sağladık. Demokratikleşmenin, özgürleşmenin ve sivilleşmenin önünün açılmasına katkıda bulunduk. Türkiye’nin yeni, demokratik ve sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğu konusunda hem fikir olan toplumumuz yeni anayasanın nasıl olması gerektiği konusunda bir birinden güzel çalışmalara şahit oluyor. Yeni anayasa konusunda gerek sivil toplum örgütleri, gerek üniversiteler gerekse diğer kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen çalışmalar yapılacak yeni anayasanın toplum tarafından benimsenmesini ve içeriğini de toplumun belirlediği bir anayasa olması bakımından son derece önemli çalışmalar ve son derece önemli bir süreç. Yeni anayasa çalışmalarına bir katkı olması düşüncesiyle geçtiğimiz Ekim ayında düzenlediğimiz “Yeni Anayasa’da Din ve Vicdan Hürriyeti”konulu panelimiz yeni anayasanın olmasa olmazlarından biri olan “Din ve Vicdan Hürriyeti” konusunu ele aldı. Başbakan Yardımcımız Sayın Bekir Bozdağ ve Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez Beyefendilerin ve değerli akademisyenlerimizden Prof. Dr. Yasin Aktay, Prof. Dr. Naci Bostancı ve Yardımcı Doç. Dr. Necdet Subaşı’nın katılımı ile gerçekleştirilen panelde yeni anayasanın nasıl olması gerektiği ve mevcut durum masaya yatırıldı.
Sendikal manada güzel gelişmelerin yaşandığı bir dönem de sivil toplum örgütü olarak yeni anayasa çalışmalarına katkı sunmayı son derece önemsiyoruz. Yeni anayasa çalışmaları konusunda Memur-Sen’imizin yaptığı saha araştırması ve Uluslar Arası Yeni Anayasa Kongresi takdire şayan çalışmalardır. Milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda egemenliğin gerçekten millete ait olduğu unutulmamalıdır. Türkiye bugünlere ayak bağlarıyla geldi. Artık bunlardan kurtulmanın zamanı gelmiştir. Bugün yapmamız gereken, zamanın ruhuna uygun bir anayasadır. Ve toplumsal uzlaşı sağlamanın yegane yolu değişeceğine baştan ikna olduğumuz ilkeler üzerine uzlaşılan, içeriğini yaşayanların belirlediği bir anayasadır. Hükümetten ve siyasilerden beklentimiz yeni sivil ve demokratik anayasanın bir an önce çıkarılmasıdır. Milletimiz adına biz bu sürecin takipçisiyiz.
12 Eylül’de yapılan referandumla anayasal bir hak olarak tescil edilen Toplu Sözleşme ile ilgili yasanın üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen hala çıkarılamamış olmasının makul bir izahı yok. 24. dönem milletvekilli genel seçimleri, yaz tatili, hükümetin kurulma çalışması, son 3,5 ayda da bakanlar arasında uzlaşma sağlanamamış olması da mazeret olamaz. Şike yasasının bir ayda iki defa, milletvekillerinin emekli maaşlarıyla ilgili yasanın da kısa bir sürede Meclis’ten geçtiğini düşündüğümüzde, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Konunun önemini, aciliyetini, sendikaların var olma gerekçelerini tehdit eden bu tutumun yanlışlığını her zeminde anlatmaya devam edeceğiz. Yine 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamedeki eksiklerin giderilmesi ve din görevlileri ve öğretmenlerin de ek ödeme oranlarında artış yapılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Maliye Bakanlığı yetkilileri ile görüştük. Bu konudaki temaslarımız halen devam etmektedir. Ek ödemelerden faydalandırılmayan din görevlilerinin, ‘eşit işe eşit ücret’ düzenlemesinde, muadili olmadığı gerekçesiyle kapsam dışı bırakılması kabul edilemez bir yaklaşımdır. Bu konu, toplu sözleşme masasının birinci gündemini oluşturacak ve bizim için olmazsa olmazlardan biridir. Memurların maaş artışları toplu sözleşme masasında belirlenecek ve uzlaşı olmazsa Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından belirlenecek oran kabul edilecektir. Bakanlar Kurulu’nun yeni anayasaya göre memur maaşlarını belirleme yetkisi yoktur. Sendikaları işlevsizleştirecek tutumları doğru bulmadığımızı buradan bir kez daha belirtiyorum. Geç olsun güç olmasın diyoruz, masadan istediğimizi almış olarak kalkacağımıza inanıyoruz. Bu gerçekleşmezse, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taleplerimizi gerekçeleriyle birlikte taşıyacağız. Buradan da istediğimizi alamazsak, bunu, alanlara açık bir davetiye olarak yorumlayacağız. Ve bu durumun bize yüklediği eylem sorumluluğunu yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Değerli Dostlar Yetkili sendika olarak çıkması için büyük uğraşlar verdiğimiz Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı 31 yıllık bekleyişin ardından nihayet 1 Temmuz 2010 tarihinde TBMM’de kabul edilerek yasalaştı. Diyanet-Sen olarak yasa tasarısı çalışmalarının her aşamasında yer aldık ve takipçisi olduk. Tasarıyla ilgili görüş ve önerilerimizi hazırlık aşamasında Devlet Bakanı Faruk Çelik’e sunduk. Yasa tasarısın eksiksiz ve tüm çalışanların haklarını en üst seviyede koruyacak şekilde çıkması için TBMM komisyonlarındaki çalışmalara katıldık, görüş ve önerilerimizi sunarak kurumumuzun ve çalışanlarının daha verimli ve haklarından taviz vermeden çalışabilecekleri bir yasanın çıkması için elimizden gelen gayreti gösterdik. Çalışmalarımız yasa çıktıktan sonda da devam ediyor. İkincil mevzuat çalışmalarını da yakından takip ediyoruz. Teşkilat Yasamızın ardından çıkan Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, Sınav Yönetmeliği ve Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliklerinin bazı maddelerinin üyelerimizi mağdur edebileceğini gördük ve sizlerden gelen talepleri de dikkate alarak bu maddelerin değiştirilmesi konusunda iptal davası açtık. Şubelerimizle ilgili bir değer konu da web sitelerinin kullanımıdır. Maalesef şubelerimizi web sitelerini kullanım konusunda fazla gayretli görmüyoruz. Şu anda web sitelerini aktif olarak kullanan şube sayımız maalesef 10’nu geçmiyor. Web siteleriniz sizin faaliyetlerinizin, çalışmalarınızın görünen yüzü olmalıdır. Bu konuda genel merkez olarak gereken destek sizlere verilecektir. Web sitelerinin kullanımı ile ilgili rapor sizlere dağıtılacaktır. Dileğimiz şube web sitelerinin de aktif olarak kullanılmasıdır. Sendika olarak basında daha aktif yer almak ve basınla ilişkilerimizi güçlendirmek amacıyla geçtiğimiz ay basın ziyaretleri turu başlattık. Oldukça yararlı geçen ziyaretlerimize önümüzdeki günlerde devam edeceğiz. Basının öneminin ve gücünün farkındayız ve bu güçten daha etkin bir şekilde yararlanmak kamuoyunda sesimizi daha aktif duyurmak için gereken çalışmaları yapıyoruz. Yine sendikamızla ilgili bir değer konuda kurumsal kimlik çalışmasıdır. 55 bin üyeye sahip Türkiye’nin her il ve ilçesinde teşkilatlanması bulunan bir sivil toplum örgütünün kurumsal kimlik çalışmasının olması artık bir zorunluluktur. Bu nedenle logomuzun renklerinden kullanım şekline, kırlangıç bayraklarımızdan, antetli kağıdımıza, kart vizitlerimize kadar 13 kalemi esas alan kurumsal kimlik çalışması yaptırdık. Bu çalışma da sizlere dağıtılan dosyada mevcut. Böylece Türkiye’nin hatta dünyanın neresine giderseniz gidin, Diyanet-Sen ile ilgili bir çalışma yaptırmak istediğinizde bu standartlara uyularak yapılması gerekecek. Böylece kurumsal kimliğimiz bir standarda bağlanmış olacak. Burada kurumsal kimliğimiz açısından şu konuya da değinme zarureti hissediyorum. Şubeler olarak genel merkezimizin bilgisi dışında bazı kurum ve kuruluşlara raporlar veya bir takım çalışmalar sunulabiliyor. Bizler bu çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Ancak birlik ve beraberliğimiz kurumsal kimliğimiz açısından bu tür davranışlar uygun düşmemektedir. Bundan sonraki çalışmaların genel merkezin bilgisi dahilinde olması kurumsal kimliğimiz açısından daha uygun olacaktır düşüncesindeyiz.
Kıymetli Meslektaşlarım, Son toplu görüşmeye yakışan bir final yaptık. 2010 toplu görüşmelerinin sonunda, 9 yıllık toplu görüşme döneminin en kazançlı ve en kapsamlı mutabakat metnini imzaladık. Bunlara daha önceki konuşmalarımızda yer verdiğimiz için burada tekrar değinmiyorum.
Değerli yol arkadaşlarım, Sendikaların gücü hiç süphesiz üye sayıları ile de doğru orantılıdır. Yetkili sendika olmamız, kurumumuz çalışanlarının büyük çoğunluğunun sendikamıza üye olması yetmez. Yüzbinlerce kamu görevlisi, bizden "Bu soylu mücadeleye sende katıl" daveti bekliyor.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyor başkanlar kurulumuzun Diyanet- Senimize hayırlı olmasını diliyorum. Yolumuz açık, hizmetlerimiz bereketli, Allah yar ve yardımcımız olsun.
Gündoğdu: Diyanet-Sen Her Konuda Önde Gidiyor
Diyanet-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı’na katılarak bir konuşma yapan Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Diyanet-Sen’in Memur-Sen’e bağlı sendikalar arasında ekonomik olarak en rahat sendika olduğuna dikkat çekerek “Diyanet-Sen, teşkilat yasasının çıkmasından sözleşmelilerin ek ders ücreti almasına, ücretlerde iyileştirme olmasına, kadro verilmesine kadar her konuda önde gidiyor. Temennimiz Memur-Sen’in Besmelesi olma durumunu unutmadan 15 Mayıs’a kadar yine üye sayımızı artırabileceğimiz en üst düzeye kadar artırma konusunda gayretli olmanız. Yoksa sorunlar her dönemde oldu, toplu sözleşme yasası var, yeni anayasa var, önemli olan bir ve beraber olup doğru yerde olmak doğru teri akıtmak. Yoksa ne kadar yetkili olarsak olalım, bazı şeyler bizim yetkili olmamızla olacak şeyler değil. Bunları Allah’a havale ediyoruz.” Şeklinde konuştu.
KEKS ve Kamu-Sen’in ve Memur-Sen’den ayrılanların Memur-Sen’e karşı birleştiklerini hatırlatan Gündoğdu, “ Zihniyet aynı, hepsi birlikteler, biz tabloyu iyi bilelim ve ona göre hareket edelim. Eğitim-Bir-Sen, Toç-Bir-Sen, Sağlık-Sen tüm sendikalarımız bizler de hepimiz biriz Biz bir olmasak hem irapta yerimiz olmaz, hem rakiplerimizi ürkütemeyiz, korkutamayız, yanlışlarına engel olamayız” dedi.
Bilgisayar Program Yazılımcısı Harun Doğan Web Tabanlı Muhasebe Takip Programı konusunda katılımcılara bilgi verdi. Daha sonra Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri kendi sekreteryaları ile ilgili konularda katılımcılara bilgi verdi. |
2475 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |