Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, seçimlerin ardından yaşanan YSK krizi, gerilen siyaset ve artan şiddet olaylarını değerlendirdiTürkiye’de demokratikleşemeye yönelik adımlar atıldığında birilerinin eş zamanlı düğmeğe basarak gerilim ürettiğini belirten Bayraktutar, “Bunlar son çırpınışlardır. Ateş en fazla sönerken tüter. Ülkenin normalleşmesini hiçbir şer güç, karanlık yapı ve oluşumlar engellemeyecektir. Derin ilişkileri deşifre olanların attığı her adım boşa çıkacaktır” dedi. Hepsi Tesadüf mü? Anayasa sürecine giderken YSK tarafından çıkarılan krizin, bu krizin peşine takılarak gerilim üreten siyasi partilerin ve Diyarbakır saldırısının tesadüf olmadığını vurgulayan Bayraktutar, “Biz bu süreçleri referandum döneminde de yaşadık. Anayasa değişikliği ilk kez gündeme geldiğinde Sarıyayla baskını, görüşmeler TBMM’de başladığında Lice ve Dağlıca da yaşanan çatışmalar, milli birlik ve kardeşlik projesinin açıklandığı günlerde dost mayın patlaması, Ergenekon iddianamesi kabul edildiğinde Güngören saldırısı yaşanmıştır. Kritik çete davaları başladığında da Aktütün ve Cumhurbaşkanı seçim yönteminin belirleneceği 21 Ekim referandum günü sabahı Dağlıca Baskını… Bunların hepsi mi tesadüf? Normalleşmeye doğru atılan her adımın hemen ardından kanlı planların devreye sokulması, özgürleşmeye giden ülkenin önünü kesmeye yöneliktir. Şimdi de hedef anayasadır. Demokratik ve adil bir anayasa süreci statükodan yana olanları panikletti. Panik ile harekete geçen yapılar kaos için düğmeye bastı” diye konuştu. Tarihin en kara sayfalarında yer alacaklar Şer güçlerin meydana getirmek istediği kaosa bazı siyasilerin ve yapıların farkına vararak ya da farkında olmayarak açıklamaları ile destek verdiğini ifade eden Bayraktutar, “Yaşanan bu süreçler ve kanlı planlar insanlık tarihinin en kara sayfalarında yerini alacaktır. Bu sayfalarda yer almak için çaba sarf etmek ülkeye en büyük ihanettir. Terör, şiddet, gerilimden yana olanlar ve destekçileri büyük bir gafletin içine düştüklerini mutlaka anlayacaklardır” dedi.
|