BU SEFER MİLLET YAPSIN..."Yeni anayasa konusunda halkın da söz sahibi olmasını" isteyen Yeni Anayasa Platformu'nun İzmir'de düzenlediği "Katılın, Talep Edin, Anayasamızı Birlikte Yapalım' konulu paneli büyük ilgi gördü. Paneli izlemeye gelenler 600 kişilik salonu doldurdu.
Panelde konuşan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, seçim sistemi ve siyasi partiler yasasındaki temel değişiklikleri içinde barındırması koşuluyla yeni anayasa çalışmalarını desteklediğini belirtti. Tartan, "Lider sultası, lider hegemonyası dediğimiz kurumların işlemesine engel olan bir takım şeylerin değişmesini temenni ediyorum." dedi.
Doç. Dr. Osman Can da, 'yüce devlet, kutsal devlet' kavramlarının darbelerin siyasi hayatı zehirlediği dönemlerin ürünü olduğunu ifade etti. Can, halkın kendi kaderini tayin eden anayasa konusunda daha fazla söz sahibi olmasının gerektiğini belirterek, "Hiç kimseye zarar vermeyen ama her kesimin yaşamını kolaylaştıran, barış içinde kucaklayabilecek ama herkesin kendi gerçekliğini, kendi hakikatini inançlarını yaşayabileceği bir anayasa. 'Söz sizde' diyorum. Gelip konuşacaksınız. Siyasi partilere taleplerinizi ileteceksiniz. Bütün siyasi partiler sizin taleplerinizi okuyacak ve kendi yaptıkları anayasalarını dayatmayacaklar." dedi.
Doç. Dr. Meltem Gürler'in moderatör olarak yönettiği toplantıda Konda Yönetim Kurulu Başkanı ve Araştırmacı-Yazar Tarhan Erdem de konuşma yaptı.
Erdem, partilerin yeni anayasa konusunda görüş belirtmediğini ve bu konuda zorlanmaları gerektiğini ifade ederek, halkın sürece konuşarak katılımının fikirlerin değişmesinde önemli rol oynayacağını söyledi.
"Farkında olmadan fikirleri etkileyebilir ve farkına varmadan uzlaşabiliriz." diyen Erdem, halkın kendi arasındaki uzlaşmasının Meclis'teki pazarlıklarla oluşan uzlaşmadan farklı olacağının altını çizdi. Erdem, önümüzde seçimlerde oluşacak Meclis'in anayasayı yapacağını, bu Meclis'in yerine şöyle veya böyle kurum kurulması yönündeki taleplerin anayasa yapımını erteleyebileceği tehlikesine işaret etti.
Avukat Halit Çelik ise, önümüzdeki uzun yılları dizayn edecek anayasanın yapımı sürecine herkesin aktif katılımının gerektiğini vurguladı.
Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman da, yeni anayasayı halkla birlikte yapacaklarını kaydetti. Bu anayasanın öngördüğü birey ve toplum anlayışının öncelikle devlet anlayışıyla birlikte yaşamamıza engel olduğunu anlatan Sayman, "Haklarımızı depo etmişler. Bir kısmı yargıda, bir kısmı Genelkurmay'da duruyor. Verirlerse gıdım gıdım veriyorlar. Yani bize verilen böyle lütfedilen ama kimin kullanacağını ve nasıl kullanılacağına sistem belirlemiş. Orada ben yokum." dedi.
Her türlü farklılıklarımızla birlikte bir arada yaşamak isteyen, değişime açık bir toplum olduklarını anlatan Sayman, haklar ve özgürlükleri kimsenin arşivine vermeyeceklerini; kullanımı sınırlanmadan ve engellemeden kendilerini geliştirmek üzere kullanacaklarını dile getirdi.
Yücel Sayman, "değiştirilemez maddeleri ne yapacaksınız" sorusunun sık sık sorulduğunu da ifade ederek, "Değiştirilemeyecek tek bir şey var o da biziz. Değiştirilmesi dahi teklif edilemesin. Kendi değişmemize kendimiz karar verelim." dedi.
Panele katılan vatandaşlar da, görüşlerini açıklayarak toplantıya katkı sundu.
Osman Can: 'Yüce devlet' kavramı darbelerin zehirlediği dönemlerin ürünü
Doç. Dr. Osman Can, "yüce devlet, kutsal devlet" kavramlarının darbelerin ve cuntaların siyasi hayatı zehirlediği dönemlerde ortaya çıkan kavramlar olduğunu söyledi.
İzmir Selahattin Akçiçek Kültür ve Sanat Merkezi'nde 'Yeni Anayasa Platformu' tarafından düzenlenen 'Yeni Anayasa' konulu panelde konuşan Doç. Dr. Can, "Halkın anayasası, sizlerin bizlerin anayasası olmalı. Bu bizim kaderimiz. Yeni bir anayasanın konusu nedir? Anayasanın konusu devlet. Yüce, kutsal falan filan değil. Darbelerin ve cuntaların Türk siyasal hayatını zehirlediği dönemlerde ortaya çıkan anayasaya konulan kavramlar." ifadelerini kullandı.
"Bir anayasa sürecine girildi, yeni bir anayasadan bahsediyoruz." diyen Can, "Yepyeni bir anayasa, yepyeni bir yapılanma, inşaat demek. Bu bir noktada yüzünü geleceğe dönmek, geleceği inşa etmek demek. Geleceği belirlemek gibi bir iddiayı kendi içinde taşıyor." şeklinde konuştu.
Can, "anayasanın kaderimiz olmasına rağmen bugüne kadar önümüze getirilip oylamamız istendiğini" belirterek, "Burada problem var. Kaderimizle ilgili bir şey ise eğer bu konuda bizim konuşmamız lazım. Falanca parti taslak hazırlasın, bunun üzerinde tartışalım. Buna 'artık yeter' dememiz gerekiyor. Anayasal irademizi ortaya koyalım. Bizler konuşalım, sizler Meclis'te formüle edin." ifadesini kullandı.
Yeni anayasanın, halkın anayasası olmasının özgürlükleri sağlayacağını anlatan Can, "Kutsal bir devlet tartışması içindeyiz. Darbecilerin yaptığı anayasanın başlangıç kısmında 'yüce devlet', ondan önce 'kutsal devlet'ti. Anayasalar devleti konu alır. Devlet hayatımızı kolaylaştıran bir aparattır. Yüce, kutsal bir şey değildir. Etkin ve çok önemli bir aparat; ama bizim hayatımızı kolaylaştırmak zorunda olan bir aparattır." dedi.
Anayasalardaki 'devlet' kavramının özgürlüklerimizi tehdit ettiğini vurgulayan Can, "Devleti öyle yapılandıralım ki özgürlüklerimiz için tehdit olmasın. Devleti özgürlüklerimizi tehlikeye atan yetenekten, potansiyelden arındırmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
Anayasaları gücün ürettiğini belirten Can, bu gücün nasıl ortaya çıkmasının önemli olduğunu ifade ederek, "Bu güç sizin gücünüz mü, üniformanın mı, silahın mı, kravatın mı, cübbenin mi? Sizlerin gücüyse üreteceğiniz bu devlet tehdit olmaz, tehdit olması gerekmez." yorumunda bulundu.
130 yıla yakın anayasacılık tarihimizde 1921 yılı hariç anayasa hakkında bugüne kadar verilen kararların bize ait olmadığını hepimizin bildiğini, ya kravatın gücü ya da yüzüğün gücüyle karşı karşıya gelindiğini anlatan Can, şunları söyledi:
"Özgürlük yoktur ama içinde birçok özgürlük vardır. Özgürlükleri ciddiye almaya başladığında sendika veya öğrenci, hemen sistem o hakları grev hakkını, düşünce özgürlüğünü iptal eder. 1960 Anayasası'nda edildiği görülmüştür. 1982 Anayasası ile ilgili çok değişiklik yapıldı. Bize ait olmayan bir anayasa. Beş tane generalin üzerinde kalem oynattığı kompakt metin haline getirdiği, eleştiri yapma imkanı vermediği bir anayasa. En son değişiklik 2010. Kişisel olarak inandım, değiştirdik. Ama her şey güllük gülistanlık olmadı. Çünkü bize ait olmayan bir yapı hala ortada duruyor.
Bize ait olmayan bir sistemi, daha fazla özgürlükler talep eden, daha fazla söz sahibi olmak isteyen bir ülkenin anayasası olamayacağı ortadadır. Bu işlemeyen sistem mevcut iktidarın, muhalefetin handikabıdır. Bu sistem herkese zarar verecek. Biz artık şunu demek istiyoruz: Hiç kimseye zarar vermeyen ama her kesimin yaşamını kolaylaştıran, barış içinde kucaklayabilecek ama herkesin kendi gerçekliğini, kendi hakikatini, inançlarını yaşayabileceği bir anayasa. 'Söz sizde' diyorum. Gelip konuşacaksınız. Siyasi partilere taleplerinizi ileteceksiniz. Bütün siyasi partiler sizin taleplerinizi okuyacak ve kendi yaptıkları anayasalarını dayatmayacaklar."
Tarhan Erdem: Partiler yeni anayasa konusunda henüz görüş belirtmedi
Konda Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem yeni anayasa konusunda henüz görüş belirtmediklerini ifade ederek, partilerin yeni anayasa konusunda fikirlerini söylemeleri için zorlanması gerektiğini söyledi. anayasayı iktidarı elinde tutanların yaptığını ancak ilk kez halkın katılımının sözkonusu olduğunu ifade etti.
Selahattin Akçiçek Toplantı Salonu'nda konuşan Tarhan Erdem Anayasa konusunun seçimler öncesinde partilerin sessiz kalmasını eleştirdi. Erdem, "AK Parti 'ben seçimden sonra fikrimi söyleyeceğim' dedi. CHP ona karşı olmak için hiçbir şey söylemez gözüküyor. MHP'de öyle. Partiler oy istedikleri kimselere fikirlerini söylemediler henüz." dedi. Kendilerini oy vermenin bir şartı olarak partilerin konuşmaya zorlanmasını isteyen Erdem, "Lütfen yeni anayasa, anayasa mahkemesi, çift meclis konusunda ne düşünüyor musunuz? Kadın hakları nedir? Özürlülerin hakkı nedir?" diye sorunuz ve verilen cevaplara göre oylarınızı belirleyerek partileri sınırlandırınız" dedi. Bu seçimlerde partilerin anayasa hakkında görüşlerini ayrıntılarıyla açıklamalarının iktidarları eleştirmeleri ve kendilerinin ne yapacakların söylemelerinden daha etkili olduğunu kaydeden Erdem, anayasayı yapması gereken meclisin yerine "şöyle bir grup, heyet kuralım" gibi fikirlerin anayasa yapımını erteleyen fikirler olduğunu belirtti.
Hakan Tartan: Yeni anayasa ile lider sultasının değişmesine yönelik adımlar atılsın
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan yeni anasaya ile lider sultasının değişmesine yönelik adımlar atılması dileğinde bulundu.
Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür ve Sanat Merkezi'nin ev sahipliği yaptığı toplantıda söz alan Başkan Hakan Tartan, seçim sistemi ve siyasi partiler yasasındaki temel değişiklikleri içinde barındırması koşuluyla yeni anayasa çalışmalarını desteklediğini belirtti. Tartan, "Lider sultası, lider hegomonyası dediğimiz kurumların işlemesine engel olan birtakım şeylerin değişmesini temenni ediyorum." dedi. Türkiye'de yeni olan bütün söylemlerin takipçisi olduğunu, birşeylerin değişimi adına daima yeninin peşinde koşmak gerektiğinin altını çizen Tartan, "Bu anlamda ananayasal platformun çalışmalarının hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Hiçbir şekilde yerel yönetimleri siyasete alet etmeyeceğim" dedi. Yaşının genç olması ve yeniden seçilme ihtimali olmasına rağmen milletvekilliği dönemini iki dönemle sınırladığını, yerel yönetim başkanlığı ile ilgili olarakda iki dönemi yeterli gördüğünü ifade eden Başkan Tartan, "Seçilme yaşını 25'e indiriyoruz. Ama seçim sistemi içinde yaşama geçirmiyoruz" dedi.
Yeni anayasa ile değişimin ve aydnlık bir geleceğin önemine vurgu yapan Tartan, demokrasi ile yönetilen ülkelerde darbelerden sözedilemeyeceğini ifade etti. Tartan, "Artık darbe yapmanın yollarından kurtulalım. Demokrasinin çalıştığı ortamlarda hiç bir kimsenin darbeyle ilişkisi olmayacaktır. " şeklinde konuştu.
|