İzmir Diyanet-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Mescid-i Aksaya yapılan saldırılar karşısında bir açıklama yaparak; bu baskının hunharca ve zalimce bir hareket olduğunu” söyledi. Başkan Çelik açıklamasında;

                                               KANAYAN YARAMIZ MESCİD-İ AKSA!

  İzmir Diyanet-Sen 2  Nolu Şube Başkanı Mescid-i Aksaya yapılan saldırılar karşısında bir açıklama yaparak; bu baskının hunharca ve zalimce bir hareket olduğunu” söyledi. Başkan Çelik açıklamasında;

   “Hz. Peygamber’in mi‘rac yolculuğuna çıkmadan önce müslümanların kıblesi olan Mescid-i Aksâ’ya getirildiği İsrâ sûresinin ilk âyetinde açıkça belirtilmektedir. Hicretin ardından buranın kıble oluşu on altı - on yedi ay kadar sürmüştür. Bu durum İslâm’da Mescid-i Aksâ’ya verilen değeri göstermekte ve Kudüs’ün ele geçirilmesinden yıllar önce Resûl-i Ekrem’in söylediği, ibadet ve ziyaret maksadıyla gidilmesi gereken üç mescitten birinin Mescid-i Aksâ (diğerleri Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevî) olduğu, bu mescitlerde kılınan namazın kişinin evinde tek başına eda edeceği namazdan elli bin kat daha çok faziletinin bulunduğu yolundaki hadisleri bunu pekiştirmektedir. Yani Kudüs ve Mescid-i Aksa bütün peygamberlerin uğrak yeridir diyen başkan Çelik;

   Tarih boyunca barışın ve huzurun merkezi olarak anılan Kudüs, bugün yine barbarca bir işgal ve vahşet ile karşı karşıyadır. Kudüs ve çevresinde yaşayanlar, her gün baskı ve şiddete uğramakta, insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmaktadır. Elinde ve yüreğinde iman ve cesaretinden başka bir şey olmayan binlerce masum insan, bütün dünyanın gözü önünde acımasızca ve hunharca Mübarek Ramazan ayında ve Kadir gecesi gibi bir gece de işkenceye maruz kalmış, kendi öz vatanında “parya” durumuna düşmüşlerdir…

   Kudüs ve Mescidi-i Aksa bizim tarihimizdir. Ecdadımız 400 sene Kudüs’ü ve Mescidi Aksayı gözü gibi korumuş, onu koruma şerefiyle şereflenmiş ve Ecdadımız bu onurlu duruşuyla,  Kudüs’ün ve Mescidi Aksan’ın sadece Türkiye’nin davası olmayıp bütün Müslümanların davası olduğunu ve bütün Müslümanların bir Namus gibi orayı korumaları gerektiğini dünyaya haykırmıştır.

   Kudüs bizim için; Selahattin Eyyubi’nin rüyası Kanuni Sultan Süleyman’ın mirası Sultan 2.Abdülhamit Hanın davasıdır. Barbar ve hain Siyonist İsrail’e karşı dik durulmalı bu emanet bölgeye sahip çıkılmalıdır.

   Ne yazık ki bu gün Zalim dünya ve umursamaz tavırlarıyla kendi öz benliğine, değerlerine ihanet eden Müslümanlar susarken adeta bu dava sadece Türkiye’nin  davası havasında  olanlar Kudüs’ü ve Mescidi Aksayı zalimlerin çizmeleri altına atmışlardır.

Kanayan yaramız, dinmeyen acımız, Filistinli kardeşlerimizin tüttürmeye çalıştıkları ocakları olan Mescid-i Aksa; Peygamberler şehri, barışın Şehri ve huzurun Şehri olmaktan çıkmış kan ve göz yaşının hakim olduğu barbar İsrailin terör estirdi bir yere haline gelmiştir.

   Covid 19 hastalığına düçar olan Milletler, bir sınava daha tabi tututluyorlar ki; Filistinli kardeşlerimizin evlerine yapılan saldırılar, babasının kucağında şehit edilen yavrular, mabedinde ibadet ederken tepesinden aşağı mermiler indirilen masum Müslümanlar ve kendi öz vatanından sürgün edilip evsiz bırakılan masum insanların sınavıdır “ açıklamasını yapan Başkan Çelik;

   “Dünyanın neresinde olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın, zulme ve haksızlığa boyun eğmeyen dünya Müslümanları artık bir araya gelmeli, Dünyanın ve Müslümanları alnında kara bir leke olan bu hayasızca akının durdurulması lazımdır. İnsanların yaşama ve inanç özgürlüğüne insafsızca müdahale edilirken sessiz kalınmamalı, dünyanın şahitliğinde Müslümanlar her zaman olduğu gibi bugün de zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almalıdır” dedi.

   Ey bazı Arap Ülkeleri Arun Aleyh, Arun Aleyh, Arun Aleyh…

. 

Yorumlar