• https://www.facebook.com/izmirdiyanet-sen.org
  • https://www.twitter.com/nail hoca çelik
  • https://www.youtube.com/nail hoca çelik

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir ve yönetim kurulu üyeleri AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu’nu AK Parti Genel Merkizi’ndeki makamında ziyaret etti.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir ve yönetim kurulu üyeleri AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu’nu AK Parti Genel Merkizi’ndeki makamında ziyaret etti.

Sarıeroğlu’na din görevlilerinin sorunları ile ilgili bir dosya sunan Güldemir, Vefa Destek Grupları’nda, filyasyon ekiplerinde özveri ile çalışan din görevlilerinin sorunlarının çözümünde de vefa beklediklerini söyledi.


Murakıplarımıza Şube Müdürleri ile Eşdeğer Kadro Verilmelidir

Diyanet İşleri Başkanlığı taşra teşkilatında din hizmetlerin denetimini murakıpların yerine getirdiğini belirten Güldemir, yıllarca bir müfettiş gibi hizmet ettiği halde, denetlediği memurların çoğundan daha az bir ücret alan murakıpların hak ettikleri statü ve unvana kavuşturulmalarısını istiyoruz. Başkanlığımızın, İl Milli Eğitim Müdürlüklerindeki Eğitim Müfettişliği veya Eğitim Denetmenliği örneklerini de değerlendirerek, İl Müftülüklerine bağlı İl Teftiş Kurulu veya İl Denetim Başkanlığı oluşturulması ve mevcut murakıpların Müftülük Müfettişi veya Müftülük Denetmeni unvanı verilmek suretiyle statü, özlük ve mali haklarında iyileştirmeler yapılmasını bu hususlardaki mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz” dedi.

Cami Lojmanları Hizmet Tahsisli Olmalıdır

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan din görevlilerin, Türkiye’nin en ücra yerlerinde ve hatta kendisinden başka kamu görevlisinin dahi bulunmadığı yerlerde din hizmetini sunduğunu belirten Güldemir, “Din görevlilerinin diğer kamu görevlileri gibi belirli mesaileri bulunmamaktadır. Görevlerini belirli bir çalışma saati ile sınırlı olmaksızın yapmaktadırlar. Dolayısıyla lojman ihtiyacı kaçınılmazdır. Cami müştemilatının da din görevlilerinin konut/lojman ihtiyacının karşılanması için yapıldığı hususu ile 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu’nun 3. Maddesi de dikkate alındığında bu konutların hizmet tahsisli olarak değerlendirilebileceği açık olduğundan bu hususta gerekli düzenlemelerin yapılamasını din görevlilerimizden kira, ecrimisil gibi bedellerin talep edilmemesini istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Diyanet Akademisi Biran Önce Hayata Geçirilmelidir

Din hizmetinin boşluk kabul etmeyen bir hizmet olduğunu ifade eden Güldemir, Diyanet-Sen’in talebi ile uygulanması için hazırlıklarına başlanan ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde din hizmetleri sınıfında göreve başlayacak bütün personele adaylık sürecinde eğitim verilmesini ve mevcut görevde olan personele de hizmet içi eğitim verilmesini amaçlayan Diyanet Akademisi’nin bir an önce hayata geçmesi gerektiğini söyledi.

Din görevlisi olmanın zor ve sorumluluğu ağır bir görev olduğunu belirten Güldemir “Bu nedenle göreve yeni başlayacak olan din görevlileri Diyanet Akademisi eğitimini almalıdır. Bu meyanda mevcut ihtisas kursları akademiye dönüştürülebilir önerisinde bulundu. 

Vefa Destek Gruplarında Görev Alan Din Görevlilerinden Muhbirlik Yapmaları İstenemez

Bu yıl ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsüne karşı alınan tedbirlerin uygulanmasında da din görevlilerinin etkin bir şekilde görev aldığını belirten Güldemir “Bu görevleri icra eden din görevlilerinden, tedbirlere uyulmaksızın gerçekleştirilen düğün ve diğer toplu merasimleri fotoğraflamaları ve bunları zabıta ve kolluk birimleriyle paylaşmaları beklenmekte ve istenmektedir. Vefa Destek Gruplarında aktif faaliyet icra eden din görevlilerimize yardımlaşma, dayanışma, mağdurlara yönelik hizmetlere katkı sunma dışında bir sorumluluk yüklenmemelidir.” İfadelerine yer verdi

Filyasyon Ekiplerinde Görev Alan Din Görevlilerinin Güvenliği Sağlanmalıdır

Din görevlilerinin filyasyon ekiplerinde de aktif olarak yer aldıklarının altını çizen Güldemir “Filyasyon ekiplerince gerçekleştirilen karantina altında olması gerekenlerin denetimi, gözlemlenmesi, bu amaçla kimlik denetimi ve sorgusu yapılması gibi faaliyetlerde de etkin görev almaktadır. Bu görevlileri esnasında hem şiddet hem de bulaşı riskleri ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Çoğu zaman yanlarında polis olmadan ev ev gezerek bu görevi icra etmektedirler. Çeşitli şiddet olayları ile de karşılaşan din görevlilerinin güvenlikleri sağlanmalı ve sağlıklarını korumaya dair tedbirler de alınmalıdır. Filyasyon ekiplerinin görevlerini icra etmesinde kolluk-güvenlik birimlerinin din görevlilerimize refakat etmesini koruyucu giysi ve aparatların tedariki konularında hassas davranılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Din Görevlileri Korona’dan Vefat Edenlerin Cenazelerini Yıkama Konusunda Zorlanıyor

Pandemi döneminde bazı din görevlilerinin müftülüklerce koronadan vefat edenlerin cenazelerini yıkama konusunda zorlandıklarını belirten Güldemir “5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun 14. Maddesi kapsamında defin ve mezarlık işleri belediyelerin sorumluluğundadır ve belediyelerin görevlendirdiği gassallar tarafından cenazeler yıkanır. Buna rağmen pandemi döneminde Kovid-19’a bağlı ölümlerde gassal işlevinin din görevlileri - Cami Görevlileri ve Kuran Kursu Öğreticileri-tarafından üstlenilmesi yönünde zorlama ve baskı üretildi. Hukuken görevlerinin arasında olmamasına ve fiilen de kendi istekleri bulunmamasına rağmen bu yönde işlem icra etmeleri istenen din görevlilerine, gassal işlemlerinin icrasını sağlamaya yönelik herhangi bir koruyucu malzeme temini de çoğu zaman gerçekleştirilmiyor. Kendi istek ve iradeleriyle görevi icra etme hali hariç olmak üzere Cami görevlileri ve Kuran Kursu Öğreticilerinin cenazenin yıkanması noktasında sorumlu ve zorunlu tutulması uygulamasından vazgeçilmelidir.” Dedi.

 



98 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Aktif Ziyaretçi70
Bugün Toplam477
Toplam Ziyaret497106
Üyelik Girişi
ÜYELİK

SİTE MENÜSÜ