Dünya kurulduğundan beri İş ve İşçi hep olmuştur. Çünkü, dünya üzerinde var olan insan oğlu bir takım işlerle karşı karşıya kalmış ve bu işleri yapmak mecburiyeti hâsıl olmuştur.1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ Dünya kurulduğundan beri İş ve İşçi hep olmuştur. Çünkü, dünya üzerinde var olan insan oğlu bir takım işlerle karşı karşıya kalmış ve bu işleri yapmak mecburiyeti hâsıl olmuştur. İster işçi, ister işveren olsun nihayetinde hepsi çalışan statüsündedir. Yani dünyaya gelen her insan bir iş yapmak üzere gelmiştir ve işçidir. Fakat bu işleri yaparken işler sınıflandırılmış ve bu işleri yapan insanlar da sınıflandırılmıştır. Bazıları İşveren statüsünde, bazıları da işçi statüsünde çalışma yapmak mecburiyetinde kalmışlardır. Burada önemli olan başkasının işini yapmak üzere işçi olarak çalışanların durumudur. Çünkü bu kesim İşverenlerin verecekleri ücretler neticesinde geçimlerini sağlayan ve hayatlarını idame ettiren sınıftır. İslam’ın ve kapitalist sistemin bu kesime bakış açıları farklıdır. İslam; İşçinin hakkının zayi edilmemesini ve alnının terinin kurumadan hakkının verilmesini emreder. Mesela Peygamber (s.a.v) Efendimiz buyururlar ki; Sizden birinin din kardeşi onun işinde, emrinde çalışırsa ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin, ona gücünün üstünde yük yüklemesin. [Kaynak: Buhari, “İcâre”, 10.] “Ücretliye işçiye hakkını teri kurumadan önce verin!” [Kaynak: İbni Mace 2/817, Albânî Sahihu’l-Cami 1493] Bu hadislere batığımız zaman İslam’ın çalışana ne kadar hoş görülü ve merhametli olduğuna şahit oluruz. Halbuki kapitalist sistemde hep işveren düşünülmüş ve çalışma zamanları, güneşin doğuşu ve batışı şeklinde ayarlanmıştır. Bu zaman dilimi de yaz aylarında 18 ila 20 saat arasında değişirken, kış aylarında ise 15 Saat’e kadar düşebiliyordu. İlk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento Evi’ne kadar bir yürüyüş düzenlediler. Çünkü Avustralya işçileri de günde on sekiz-yirmi saat çalışmaktan bıkmış ve “sekiz saat çalışma, sekiz saat sosyal hayat, sekiz saat dinlenme ve uyku” sloganıyla gösteriler yapmaya başlamışlardı. Ve yine ilk kez 1866 yılında Uluslararası Cenevre Kongresinde; “tüm işçiler için yasal çalışma süresi günde sekiz saati aşamaz” kararı alındı. Çeşitli zorluklar ve yıldırmalar karşısında İşçiler istedikleri haklarını elde ettiler ve 1 Mayısta bu elde ettikleri haklarını kutlama günü veya bayramı olarak kamuoyuna bildirilmiş oldu. Türkiye’de de 1935 yılında çıkarılan Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun ile 1 Mayıs “Bahar Bayramı” olarak kabul edildi. Darbeler ve çeşitli yasaklamalar neticesinde nihayet 2008 Nisan’ında, “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edilen 1 Mayıs, 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen yasa ile resmi tatil ilan edildi. İşçi sendikalarının 2010’da yaptığı başvuru kabul edilince, 1 Mayıs 33 yıl sonra Taksim’de ilk kez resmi olarak kutlandı. TÜRK-İŞ’in de aralarında bulunduğu memur ve işçi konfederasyonu başkanları, Taksim’de 1 Mayıs 1977’de çıkan olaylarda hayatını kaybedenleri, Kazancı Yokuşu’nun başındaki 1 Mayıs anıtına karanfiller bırakarak andı.
HÜKÜMETİN SON DÜZENLEMELERİ Hükümetin yapmış olduğu son düzenlemeler takdire şayan düzenlemelerdir. Hakikaten geniş kapsamlı (Kamu çalışanları hariç) bir düzenlemedir. Devletin Millet ile barışması ve Devletin Millete elini uzatmasıdır. Fakat ba arada çalışanlar da verilen ikramiyeden neden faydalandırılmadı bu da anlaşılmış değildir Memur Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN'ın sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklama şöyledir; 1-Bakanlar Kurulunun bugün aldığı ve Sayın Başbakanın açıkladığı kararları, önemli ve doğru kararlar olarak görüyoruz. Bununla birlikte anılan kararlarda; konu ve kapsam eksikliklerinin de giderilmesi gerekiyor. 2- Dini Bayramlarda ikramiye verilmesi Memur-Sen olarak son toplu sözleşme dahil geçmişten bugüne dile getirdiğimiz bir teklifti. Teklifin emekliler yönüyle karşılanması mutlu ederken kamu görevlilerinin kapsama dahil edilmemesi önemli ve giderilmesi gereken bir eksiklik. 3- Vergi borçları dahil kamu alacaklarının yapılandırılmasını işveren kesimine nefes aldıracak.Kayda değer bulmakla birlikte, kamu görevlilerinin gelir vergisi kaynaklı kayıplarını giderecek bir düzenlemenin de aynı kapsamda yer alması,1 Mayıs'ı tebrik etmek için çok iyi olur.. 4- İmar barışı noktasında gösterilen hassasiyet iş barışı noktasında da gösterilmeli; ek ödemeler artmalı ek gösterge oranları da bu düzenleme kapsamında yukarı çıkmalı… Kamuoyunun büyük bölümüne müjde içeren paket,kamu görevlilerini mutlu edecek düzenlemelerle taçlanmalı… 5- 1 Mayıs’ta emek kesimine,kamu görevlilerine çifte bayram yaşatmak için Bakanlar Kurulu’nun oluşturduğu paketin kapsamına,son toplu sözleşmede Memur-Sen’in teklifleri arasında yer alan konular dahil olmalı… Türkiye’nin gücünden ve büyüklüğünden kamu görevlileri de pay almalı 6-Bakanlar Kurulunda karar verilen paketin kapsamına kamu görevlileri de eklenirse; 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı, Türkiye'nin Adil Paylaşma Bayramı mottosuyla da kutlanmış olur.. Hem teklif hem de ısrar ediyoruz.. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü tüm halkımıza ve özellikle çalışanlarımıza kutlu olsun.
Nail ÇELİK İzmir Diyanet-Sen 2 Nolu Şube Başikan |
177 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |