Miladi takvime göre, 622 yılında Hz. Muhammed (s.a.v) ve çevresindeki Müslümanlara, Mekke’de eza ve cefanın artarak hayat hakkı tanınmaması üzerine Medine’ye hicret etmesi İslam tarihi içinde önemli bir yere sahiptir ve hicri yıl başı olarak kutlanır. Hicret Müslümanlar için yeni bir milat ve dönüm noktasıdır. İslam tarihi ve medeniyeti acısından hicretin büyük mana ve değeri vardır.

Hicret, İslâm tarihinin en önemli olayıdır. Hicret, Müslümanları, müşriklerin zulmünden kurtarmış, İslâm'a yayılma imkânı sağlamış, böylece Hicret, ilk Müslümanların, sıkıntılı günlerden kurtulmalarına ve kardeşlik esası üzerine kurulan toplum hayatına kavuşmalarına vesile olmuştur.

Ayrıca İslâmiyet, Mekke şehri hudutları dışına Hicret'le taşmış ve bu güneş, dünyaya Medine ufuklarından yayılmıştır.

Bütün bunların yanında Hicret, bir hayat tarzıdır. Dünya durduğu müddetçe hak ile batıl, adalet ile zulüm, hayır ile şer, iyilik ile kötülük mücadelesinin devam edeceği bilinciyle yaşamaktır. Hicret, her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almaktır. Nefsin, heva ve arzuların tuzağına düşmeyerek Allah'ın haramlarından uzak durmaktır.

Ülkemizde ve dünyada şiddet olaylarının arttığı ve özellikle bölgemizde savaş, kan, gözyaşı ve vahşetin bütün çirkinliği ile yaşandığı şu günlerde sevgi barış ve kardeşlik dini İslam’ı yeniden idrak etme ve tüm insanlığa tebliğ etme zamanıdır.

Diyanet-Sen olarak başta Diyanet-Sen teşkilatı olmak üzere tüm Müslümanların Hicri Yılbaşını tebrik ederken asırlarca insanlığa yüksek medeniyetler kurarak hizmet vermiş bir dinin mensubu ve O’nun Elçi’sinin ümmeti olarak, tüm Müslümanları bu değerli mirasa sahip çıkmaya, anlamaya ve yaşamaya davet ediyoruz.